ÖMER AYAZ Resmi Web Sitesi
Forum
=> Daha kayıt olmadın mı?Forum - HZ ÖMER R.A
Burdasın: Forum => Sahabeler => HZ ÖMER R.A |
|
omerhattab21 (şimdiye kadar 67 posta) |
HZ.ÖMER(R.anh) ALPEREN GÜRBÜZER Kız çocuğunun horlandığı toplumda; - Müjde! Müjde! Ey Hattab! Oğlun oldu haberi çok anlam ifade eder. Doğan çocuğa Ömer adı verildi, babasının sert mizacı O’nada sirayet etti.. Küçük yaşta çobanlık yaptı, zaman zaman arkadaşlarıyla güreşmelerde rakiplerini alt etmenin zevkini yaşayarak günlerini geçirdi. Mekke’de doğan dini durdurmak için kendini görevli addetmiş, Darünnedva da Muhammedi öldürme kararında hiç kimseden ses çıkmayınca, ben varım diyebilmiş, kılıcıyla kuşanıp onu öldürmek için giderken; önce sen kızın ve kocanı hizaya getir ikazıyla yönünü değiştirip, kapının eşiğine geldiğinde içerden Taha süresini okuyan kızı ve damatı bir anda babalarını karşılarında buldu. Her ikisini de sille tokat vurup yere serdikten sonra az önce elinizde okuduğunuzu verin demesiyle okuması bir olup , okudukça yumuşadı ve gidiş o gidiş, huzurda Ömer’in ağzından şehadet kelimeleriyle o güne kadar gizli gizli eda edilen ibadetler, O’nun teklifiyle alenen Mescid-i Haramda kılınma dönemine ilk adım atılmış oluyordu. Baskıların ardı ardına kesilmediği günlerde Allahü Teala’nın Hicret iznini bildiren ayetlerini işitir işitmez hiç çekinmeden Müşriklerin yüzüne karşı: - Şunu iyi bilin ki ben Yesrib’e hicret ediyorum. Karısını dul çocuğunu yetim bırakmak isteyen yarın Akik vadisine gelsin diyecek kadar alicenap. Medine’de mescid yapımlarında ter dökenlerden biri. Bedir zaferinin ardından esirler hakkında Rasulullah’a emret boyunlarını vurayım görüşünün, Hz. Ebubekir’in kurtuluş akçesi alınması fikrinin kabülü ile önlenmesine şahit oldu tarihin yaprakları. Ömer cahiliye döneminde şarap içenlerdendi, O’nun israrla yasaklanması tutumları karşısında Allah Rasulü bu konuda ayet gelmediği için bir süre sessiz kaldı. Nihayet içki ile ilgili ayet nüzul olunca Habib-i Kibriya gelen ayeti okudu: -‘’Sana içki ve kumarın hükmünü soruyorlar. De ki ikisinde de büyük günah ve insanlar için birtakım faydalar vardır. Fakat ikisinin günahı da faydasından büyüktür..’’(Bakara-219). Bu gelen ayetle günah varmış deyip bırakanlar olduğu gibi, faydası da varmış nasiplenelim diyenler oldu, böylece yeni hüküm gelinceye kadar yine şarap içilecek ve kumar oynanacaktı. Birgün Abudrrahman b. Avf verdiği yemek davetinin ardından kılınan namazda içkinin etkisiyle Kafirun süresinde geçen ‘’…putlara ibadet etmem’’ ayeti okuyacak yerde ‘’…ibadet ederiz’’ şeklinde okuması içlerinde özellikle Ömer’i rahatsız etmiş, derhal soluğu Allah Rasulü’nün yanında buldu, beklenen vahiy sıcağı sıcağına geldi: -‘’ Ey iman edenler sarhoş iken namaza yaklaşmayın’’( Nisa-43). Nüzul olan ayetle de canı isteyenlerin bu ayete dayanarak namaz dışında içki içebilirdi, nitekim, Allah madem huzurunda içkili olmamızı istemiyor bizde namazın dışında içeriz diyenler oldu. Hz. Ömer içkinin kesin olarak yasaklanması için Allah Rasülü’nün gözlerinin içine bakarak : - Ya Rab! Bize açık hüküm gönder niyazıyla ayrıldı huzurdan. Bu seferde Utba b. Malik’in evinde içkili yemek toplantısında Sa’db. Vakkas sarhoş halde Muhacirleri öven, Ensarı ise yeren sözler sarfetti, derken fırlatılan kemik parçası Sa’d’ı yaraladı. Bu durum Habibullah’a intikal etti, Hz. Ömer de oradaydı ellerini tekrar açtı . -‘’ Ya Rab! Şarap hakkında kesin hüküm ihsan eyle diye yalvardı. Allah Rasulü Hz. Ömerin beklediği içkinin yasak olduğunu bildiren kesin hükmü mescidde herkesin huzurunda okudu: - Ey İman edenler şarap, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytanın amelinden murdar işlerdir. Bunlardan kaçının ki muradınıza eresiniz. Şeytan şarapta ve kumarda aranıza düşmanlık v e kin düşürmek sizi Allah’ı anmaktan ve namazı kılmaktan alıkoymak ister. Artık son vermiyor musunuz?’’ Hz Ömer bu ayetleri işitince derin bir oh çekerek; - ‘..Artık şarap içmek yok Ya Rab! Son verdik Ya Rab! ‘’diyordu. Böylece Hz. Ömer’in vesile olduğu yeni bir hayat Mekke sokaklarında şarap fıçılarının devrilmesiyle kendisini gösterdi. Hem bedenler temizlenmiş hem de gönüller. Hudeybiye seferinde gelişlerinin amacı Kabeyi ziyaret etmek olduğunu bildiren elçiler görevlendirildi, her defasında bu girişimler sonuçsuz kaldı, Hz. Ömer; Hz. Osman’ın sözüne itibar edileceğinin teklifini sürerek kabülünü sağlamış, fakat müşrikler Hz. Osman’ı geri göndermemişlerdi, müminler arasında Hz. Osman öldürüldü şaiyası çıkınca Habib-i KibriyaRıdvan ağacının altında beyat vermiye başladı ve Ömer Allah Rasulünün kolu yorulmasın diye dirseğini dayanak yapma şerefine kavuştu. Bu beyatla mü’minler güç tazeledi, ileriki günlerde Fetih süresinin nüzulü ile Hudeybiye seferinin kayıp olmadığını, bilakis gelecek dönemlerin açılımını sağlayacak ilk fetih nüvesi olduğu anlaşıldı. Nitekim Hudeybiye barışının ihlali müteakip, Allah Rasülü Mekke’ye yakın Merruzzehran denilen yere geldiğinde gökyüzünü kızıla boyayacak derecede ateş yaktırır, Ebu Süfyan ve iki arkadaşı neler oluyor merakıyla o tarafa doğru gece karanlığında izbe iz yürürken yaka paça yakalandıklarında Hz. Ömer: - Ya Rasulüllah izin ver boynunu deviriyim diyebilmiş, araya Abbas’ın itirazları ve tartışmalara meydan vermeyecek Peygamber tavrı devreye girip: - İkinizde sakin olun, hele bir sabah olsun, o zaman Ebu Süfyanı bana getirin beyan buyurarak ortamı yatıştırmış ve sabah olduğunda Ebu Süfyan’a İslamiyet teklif edildi önce tereddüt eden ifadeler ve Abbas’ın sıkıştırmasıyla zahiren kelime-i şehadetleri ikrar edebilmiştir. Bu olayların ardından Mekke’nin fethi gerçekleşir. Mekke’nin fethinin ardından peygamber adına kadınlardan ilk beyat alma şeref Hz. Ömer’e ait. Münafıkların reisi İbn-i Selul’un cenaze namazını kıldırmaktan caydırmak için girişimlerde bulundu ama, Rasulüllah hafif müdahale ile Ömer engelini aşıp namazı kıldırdı. Çünkü bu konuda hüküm yoktu. Birazdan nüzul olan ayetler Hz Ömer’i doğrulayınca O’nu rahatlatmaya yetmişti. Hz. Ömer o ana kadar tard edileceğinden endişe ediyordu çünkü. Peygamberimiz vefat ettiğinde hüngür hüngür ağlamalardan etkilenen Ömer; kim Muhammed öldü derse boynunu vururum diye etrafı tehdit etmiş, Hz. Ebubekir’in devreye girmesiyle Ömer’in bu düşüncesi bertaraf edilmiştir. Hz. Ebubekir artık ömrünü son demlerine geldiğinde hasta yatağında O’nu tavsiye ederek, Hz. Ömer halife olur. Hz. Ebubekir döneminin kazanımlarına kazanım kazandırarak artık İslamiyet’i Arap yarımadasından yani kabuğundan çıkarıp; İran, Suriye, Mısır, Irak sınırlarının ötesine taşıyarak her bir ülkenin İslamla şereflenmesini sağladı. Özellikle Kadisiye zaferi o dönemin altın sayfalarında yerini aldı. Onun dönemine kadar insanların bir kısmı tek başına, kimi imamın arkasında duruyordu teravihe. Emrindeki valilere mektuplar göndererek bu konuda birliği sağlayacak emrini verdi: -‘’ Teravih cemaat halinde ve yirmi rekat kılınacak.. Bu uygulama günümüze kadar Ramazan da camilerimizin hınca hınç doğmasına da vesile olmuş ve Ramazan geceleri apayrı anlam ve mana kazanmıştır. Cahiliye döneminde kızını diri diri toprağa gömecek kadar katı yürekli olan Hattaboğlu Ömer, İslamiyet sonrası halifelik döneminde fakirlere sırtında un çuvalıyla kapı kapı dolaşan bir merhamet abidesine dönüşüyor. Yine Fırat kenarında bir sürüden koyun kaybolsa onun hesabını bana sorarlar diyecek kadarda adalet timsali. Zaten O Rasulüllah ‘ın hakkı batıldan ayıran anlamında Faruk lakabı ile taltif edilmiş, adalet terazisi halifelik süresince hak ve batılı ayıracak şekilde işlemiştir. Sert ve Celalli yapısına rağmen adalet terazisinden zerre miskal taviz vermeyerek, layıkıyla mü’minlerin Emirül Mü’mini oldu. Halifelik süresince her yıl Hac vecibesinden geri durmamış, aynı zamanda Hac da bütün valileri toplayarak bir yıllık çalışmalarının dökümanını alıyor, O ülkelerin halklarından şikayet ve temennilerini dinleyerek dertlerine derman oluyordu. Hayatının son Haccına çıktığı demlerde içinden bir ses; Rasulüllah’ın ardından emanet bıraktığı hanımları da götürme duygusu ağır basınca sekiz hanımdan oluşan annelerimiz eşliğinde, kafile o yıl onlara yakışır donanımla Hac vecibeleri yerine getirildi. Bir gün bir Yahudi kölesi Hz. Ömer’e gelip sahibinin yani efendisine marangozluk demircilik işleri yaparak günde iki dirhem vergi aldığını şikayet etti. Adı Ebu Lü’li olan bu köleye Hz. Ömer; bu meslekleri yapanın günde iki dirhem vermesi çok değil dedi. Bu cevaptan Yahudi köle hoşlanmamıştı, içten içe Hz. Ömer’e kin besledi, zaman içerisinde kin duyguları intikama dönüştü. Sabah namazına doğru Ebu Lü’li bıçağını aldı ön safda mihraba yakın yerde namaza durdu, Hz. Ömer namazda iken elindeki hançerle karnına sapladı, Ömer yığılırken katili kavradılar. Asıl adı Firuz olan Ebu Lül’lü kurtuluşun olmadığını anlayınca kendi ölüm fermanını elindeki bıçağıyla göğsüne saplayarak intihar etti, oracıkta yığılıverdi. Hz. Ömer akan kanlar eşliğinde evine götürülmüştü, oğluna: - Var git Aişeye izin verirse Rasulüllah’ın ve Ebubekir’in yanına defnedilmek istediğimi söyle. Hz. Aişe kendisi için düşündüğü düşü içten gelen bir sesle Ömer’in isteğini seve seve kabül etti. Hz. Ömer de hasta yatağında tıpkı Hz Ebubekir gibi kendinden sonra hilafete geçecek olanları çağırıp görüşlerini aldıktan sonra; Ali, Osman, Zübeyr, Abdurrahman ve Sa’d’dan ibaret şura üyelerini seçerek ; ben öldükten sonra üçgün içerisinde kendi aranızda meşveret ederek dördüncü güne kadar halife seçin talimatını verdi. Mikdat’a döndü: - Ey mikdat! Benden sonra Şura üyelerinin kapısında göz kulak olarak nöbet tut. Şura üyelerinden beşi birleşir, diğeri muhalif olursa onu öldürün, dördü birleşir ikisi reddederse iki kişiyi öldürün, üçe üç kalırlarsa Abdullah reyini kullansın, Abdullah’ın hükmüne razı olmazlarsa Abdurrahman b. Avf’ın bulunduğu taraf tercih edilsin. Böylece toplantı sona erdi. Hz. Ömer gittikçe ağırlaştı çok sevdiği iki arkadaşının yanına kavuşarak Mevla’ya yürüdü. Vasiyet yerine getirildi ve Yeni Halife Hz. Osman devri açılmış oldu. Velhasıl O gerçekten Ömer’ül Faruk’du… | |||
spoleashelf (Ziyaretçi) |
Great Your site is very helpful... Thanks... | |||
aracsorgulamarehberi (Ziyaretçi) |
Yardim Lütfen Ben internete girmek icin internet explorer kullanmaktayim. Ancak internet explorerda birden cok sayfa actigimda firefox cokmekte. Bu tarz bir problemle karsilasan arkadaslar varsa ve bana yardimci olurlarsa cok sevinirim. iyi gunler... | |||
infuptBofthuh (Ziyaretçi) |
hi boys i thing buy panasonic camera. What is your recommendation model? Best regards. | |||
Ceydaa_Gunactii (Ziyaretçi) |
Herkese Merhaba Siteniz oldukça yararli bilgiler içeriyor. Siteniz google readera ekledim vakit buldukça takip etmeye çalisacagim. Soru ve cevaplarla siteye katkida bulunmak isterim. Kolay gelsin... |
Cevapla:
Bütün konular: 81
Bütün postalar: 240
Bütün kullanıcılar: 26
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse
21.05.2008 tarihinden itibaren 77467 ziyaretçi (182253 klik) buradaydı!...