Site Haritası İletişim Hakkımızda

Dini İçerik ve Dostluk Sitesi

Gelecek, Bu Günden Onun İçin Hazırlananlara Aittir

  • ANA SAYFA
  • DUYURULAR
  • MAKALELER
  • DEFTER
  • KAYIT OL
  • ÜYE GİRİŞİ
ANA MENÜ
  • Ana Sayfa
  • İletişim
  • Galeri
  • Makaleler
  • Ziyaretçi Defteri
ÖZEL MENÜ
  • Kayıt Ol
  • Üye Girişi
  • Dini İçerik
  • Arkadaşlar
  • Özel Videolar
  • Dost Siteler
  • Site Forumu
  • Diyanet Haberleri
YAZI İŞLERİ

Lorem ipsum Ortadoğu’da Siyonist vahşet ile işbirlikçi ihanet arasında sıkışmış bir hal var… Bu halk yeni bir direniş destanı daha yazdı… Bu destan mazlumiyetin acziyet ve zillet olmadığını gösterdi. Bu direniş zulme boyun eğmenin kader değil, tam aksine zulme son vermek...

DUYURU

Lorem ipsum Sitemiz yeni içeriğiyle karşınızdaTasarımın tamamen değistirildiği yeni sitemizle birlikte hataları en aza indirmeyi istedik.İsteklerinizi iletişimden ulaştırabilirsiniz

REKLAM

Lorem ipsum

Sitemize Hoşgeldiniz

ÖMER AYAZ Resmi Web Sitesi

  • Anasayfa
  • Ziyaretçi defteri
  • Forum
  • Dostlar
  • İletişim
  • Duyurular
  • Sason
  • Urfa hatırası
  • Kuran-ı Kerim
  • Peygamberimizin Hayatı
  • Sahabeler
  • Videolar
  • Arkadaşlar
  • Röportaj
  • Makaleler

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?

Forum - EBU DÜCANE R.A

Burdasın:
Forum => Sahabeler => EBU DÜCANE R.A

<-Geri

 1 

Devam->


omerhattab21
(şimdiye kadar 67 posta)
16.06.2008 16:53 (UTC)[alıntı yap]

--------------------------------------------------------------------------------
Hicretten önce İslâm'a giren Ensâr'ın kahramanlarından meşhur sahâbî. Asıl adı Sammak olup, Hazrec'in Saideoğulları kabilesine mensuptur.

Hz. Peygamber hicretin birinci yılında Muhâcirler ile Ensâr arasında "kardeşlik" tesis ettiğinde, Ebû Dücâne de Muhâcirlerden Utbe b. Gazvan ile kardeşlik oluşturmuştur. Ebû Dücâne, Ensâr'ın ve İslâm askerlerinin en cesur savaşçılarındandır. Uhud savaşında Rasûlullah, üzerinde "korkaklıkta utanç, ileri gitmekte şeref var, kişi korkaklıkla kaderden kurtulamaz" yazılı bir kılıcı eline alarak, "bu kılıcın hakkını kim verir?" diye sormuş, Ebû Dücâne de kılıcı alarak savaşmıştır. Başını kırmızı bir sargı ile saran Ebû Dücâne, düşman saflarını yararak Ebû Süfyan'ın karısı Hind'in yanına kadar Ulaşıp, onu yalnız başına yakalamış fakat "Rasûlullah'ın kılıcı ile yalnız bir kadının başını kesmek bana lâyık değildir" diye tekrar geriye dönmüştür. Savaşın kızıştığı ve Rasûlullah'ın öldürüldüğü söylentileri çıkarılarak müslüman ordusunun moralinin bozulduğu sırada Rasûlullah'ın çevresini, Ebû Bekir, Ömer, Ali, Abdurrahman, Sa'd, Zübeyr, Talha, Ebû Ubeyde ve Ebû Dücâne kuşatmışlardı. Ebû Dücâne, Rasûlullah (s.a.s.)'in üzerine kapanarak düşman oklarına ve taşlarına karşı kendisini siper etmiş, yaralanmıştır. Müşriklerden Asım ve Ma'bed'i öldüren odur (Vakidi, Meğazî, s.63).

Uhud gazvesinin büyük kahramanlarından biri olarak, Ebû Dücâne'den bahsedilir. Bu savaşta elinde birkaç tane kılıcın kırıldığı; savaş meydanında mağrur olarak yürüdüğü sırada ashabdan bazılarının onun bu hareketine itiraz etmelerine Rasûlullah'ın, "Allah yolunda cihad eden bir adamın cihadıyla övünmesine karışılmaması''nı söylediği rivâyet edilir (İbnü'l-Esir, Üsdü'l-Gâbe, V, 14.

Nadiroğulları seferinden sonra ele geçirilen ganimetlerden Ebû Dücâne de payını almıştır (İbn Sa'd Tabakat, II, 353). Siyer yazarları Rasûlullah'ın gazvelerinde onun seçkin bir yeri bulunduğundan söz etmişlerdir. Bütün savaşlarda korkusuzca öne alıp çarpışmasıyla İslâm ordusuna büyük bir cesaret örneği olmuş, askerleri savaşa teşvik ederek moral kazanmalarını sağlamıştır. İrtidat edenlere karşı girişilen Yemame savaşında da yalancı peygamber Müseylime'nin mağlup edilmesinde onun bu kahramanlığının büyük etkisi olmuş (Üsdü'l-Gâbe, II, 353), nihâyet Ebû Dücâne Ridde savaşlarında şehid düşmüştür.

Ebû Dücâne Rasûlullah'ın yakın ashâbından birisi olmasına rağmen kendisinden hiç hadis rivâyet edilmemiştir. Bunun en önemli sebebi, onun Rasûlullah'tan hemen sonra şehid olmasıdır. Bu sahâbînin (r.a.) Hz. Peygamber'e itâati ve imanının sağlamlığı onu en yüksek mertebelerden birine, şehidliğe götürmüştür. Bu sebeple o İslâm'î hareketin büyük mücâhidleri arasında bir sembol olmuştur. Tarihçiler onun şu mısrasını nakletmişlerdir:

"Ben, sevgili peygamber ile ahde girmiş bir kimseyim,

Hurma korulukları yakınında tepenin eteğinde olduğumuz zaman."

(İbn Hişâm, es-Sîre s.563: Taberî, s.1425-1426).
5SicgSIekg7 (Ziyaretçi)
07.07.2014 14:09 (UTC)[alıntı yap]
f6ncelikle alemin renelkrini daimi takip eden bir mfcziksever olarak alemin seslerini ae7manıza ne kadar sevindiğimi anlatamam sayenizde aleme kuş bakışı caka satacağımız bir yerler var şarkı hakkında ise; bana kalırsa sadece mfczik haliyle dinlenilecek bir şarkı olmanın f6tesindedir enfestir.farid mfcziğini konuşturmuştur ama sf6zleri ayrıca dinlenilmeye layıktır anlamasak da anlaşırız .ayırca manasını da bugfcn araştırdım en az şarkı kadar etkileyici ve ben ilk settar'dan dinlemiştim onu almamışsınız Abdullah bey e7ok gfczel yorumladığını hatırlatırım selam ile hep yaşasın ve hayırlı olsun alemin sesleri)

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 81
Bütün postalar: 240
Bütün kullanıcılar: 26
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
21.05.2008 tarihinden itibaren 79793 ziyaretçi (185630 klik) buradaydı!...

Ana Sayfa | Hakkımızda | İletişim | Rss | CSS and XHTML
© 2009 Ömer Ayaz | Design by Hattab pro.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol