Site Haritası İletişim Hakkımızda

Dini İçerik ve Dostluk Sitesi

Gelecek, Bu Günden Onun İçin Hazırlananlara Aittir

  • ANA SAYFA
  • DUYURULAR
  • MAKALELER
  • DEFTER
  • KAYIT OL
  • ÜYE GİRİŞİ
ANA MENÜ
  • Ana Sayfa
  • İletişim
  • Galeri
  • Makaleler
  • Ziyaretçi Defteri
ÖZEL MENÜ
  • Kayıt Ol
  • Üye Girişi
  • Dini İçerik
  • Arkadaşlar
  • Özel Videolar
  • Dost Siteler
  • Site Forumu
  • Diyanet Haberleri
YAZI İŞLERİ

Lorem ipsum Ortadoğu’da Siyonist vahşet ile işbirlikçi ihanet arasında sıkışmış bir hal var… Bu halk yeni bir direniş destanı daha yazdı… Bu destan mazlumiyetin acziyet ve zillet olmadığını gösterdi. Bu direniş zulme boyun eğmenin kader değil, tam aksine zulme son vermek...

DUYURU

Lorem ipsum Sitemiz yeni içeriğiyle karşınızdaTasarımın tamamen değistirildiği yeni sitemizle birlikte hataları en aza indirmeyi istedik.İsteklerinizi iletişimden ulaştırabilirsiniz

REKLAM

Lorem ipsum

Sitemize Hoşgeldiniz

ÖMER AYAZ Resmi Web Sitesi

  • Anasayfa
  • Ziyaretçi defteri
  • Forum
  • Dostlar
  • İletişim
  • Duyurular
  • Sason
  • Urfa hatırası
  • Kuran-ı Kerim
  • Peygamberimizin Hayatı
  • Sahabeler
  • Videolar
  • Arkadaşlar
  • Röportaj
  • Makaleler

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?

Forum - imanın hakikati

Burdasın:
Forum => Hadis Bölümü => imanın hakikati

<-Geri

 1 

Devam->


omerhattab21
(şimdiye kadar 67 posta)
16.06.2008 16:43 (UTC)[alıntı yap]
Basra`da kader üzerine ilk söz eden kimse Mabed el-Cüheni idi. Ben ve Humeyd ibnu Abdirrahman el-Himyeri, hac veya umre vesilesiyle beraberce yola çıktık. Aramızda konuşarak, Ashab`tan biriyle karşılaşmayı temenni ettik. Maksadımız, ondan kader hakkında şu heriflerin ettikleri laflar hususunda soru sormaktı. Cenab-ı Hakk, bizzat Mescid-i Nebevi`nin içinde Abdullah İbnu Ömer (ra)`la karşılaşmayı nasib etti. Birimiz sağ, obürümüz sol tarafından olmak üzere ikimiz de Abdullah (ra)`a sokuldu. Arkadaşımın sözü bana bıraktığını tahmin ederek, konuşmaya başladım: "Ey Ebu Abdirrahman, bizim taraflarda bazı kimseler zuhur etti. Bunlar Kur`an-ı Kerim`i okuyorlar. Ve çok ince meseleler bulup çıkarmaya çalışıyorlar," Onların durumlarını beyan sadedinde şunu da ilave ettim: "Bunlar, "kader yoktur, herşey hadistir ve Allah önceden bunları bilmek iddiasındalar." Abdullah (radıyallahu anh): Onlarla tekrar karşılaşırsan, haber ver ki ben onlardan beriyim, onlar da benden beridirler" Abdullah İbnu Ömer sozünü yeminle de te`kid ederek şöyle tamamladı: "Allah`a kasem olsun, onlardan birinin Uhud dağı kadar altını olsa ve hepsini de hayır yolunda harcasa kadere inanmadıkça, Allah onun hayrını kabul etmez! Sonra Abdullah dedi ki: Babam Ömer İbnul-Hattab (ra) bana şunu anlattı: "Ben Hz. Peygamber (sav) yanında oturuyordum. Derken elbisesi bembeyaz, saçları simsiyah bir adam yanımıza çıkageldi. Üzerinde, yolculuğa delalet eder hiçbir belirti yoktu. Üstelik içimizden kimse onu tanımıyordu da. Gelip Hz. Peygamber (sav)`in önüne oturup dizlerini dizlerine dayadı. Ellerini bacaklarının üstüne hürmetle koyduktan sonra sormaya başladı: Ey Muhammed! Bana İslam hakkında bilgi ver! Hz. Peygamber (sav) açıkladı: "İslam, Allah`tan başka ilah olmadığına, Muhammed`in O`nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet etmen, namaz kılman, zekat vermen, Ramazan orucu tutman, gücün yettiği takdirde Beytullah`a haccetmendir." Yabancı:"Doğru söyledin" diye tasdik etti. Biz hem sorup hem de söyleneni tasdik etmesine hayret ettik. Sonra tekrar sordu: "Bana iman hakkında bilgi ver?" Hz. Peygamber (sav) açıkladı. "Allah`a, meleklerine, kitablarına, peygamberlerine, ahiret gününe inanmandır. Kadere yani hayır ve şerrin Allah`tan olduğuna da inanmandır." Yabancı yine: "Doğru söyledin!" diye tasdik etti? Sonra tekrar sordu: "Bana ihsan hakkında bilgi ver?" Hz. Peygamber (sav) açıkladı: "İhsan Allah`ı sanki gözlerinle görüyormuşsun gibi Allah`a ibadet etmendir. Sen O`nu görmesen de O seni görüyor." Adam tekrar sordu: "Bana kıyamet(in ne zaman kopacağı hakkında bilgi ver?" Hz. Peygamber (sav) bu sefer: "Kıyamet hakkında kendisinden sorulan, sorandan daha fazla birşey bilmiyor!" karşılığını verdi. Yabancı: "Öyleyse kıyametin alametinden haber ver!" dedi. Hz. Peygamber (sav) şu açıklamayı yaptı: "Köle kadınların efendilerini doğurmaları, yalın ayak, üstü çıplak, fakir (Müslim`in rivayetinde fakir kelimesi yoktur) davar çobanlarının yüksek binalar yapmada yarıştıklarını görmendir." Bu söz üzerine yabancı çıktı gitti. Ben epeyce bir müddet kaldım. (Bu ifade Müslim`deki rivayete uygundur. Diğer kitaplarda "Ben üç gece sonra Hz. Peygamber (sav)`la karşılaştım" şeklindedir) Hz. Peygamber (sav) Ey Ömer, sual soran bu zatın kim olduğunu biliyor musun? dedi. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilir" deyince şu açıklamayı yaptı: "Bu, Cebrail aleyhisselamdı. Size dininizi öğretmeye geldi."

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 81
Bütün postalar: 240
Bütün kullanıcılar: 26
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
21.05.2008 tarihinden itibaren 79827 ziyaretçi (185676 klik) buradaydı!...

Ana Sayfa | Hakkımızda | İletişim | Rss | CSS and XHTML
© 2009 Ömer Ayaz | Design by Hattab pro.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol